Atatürk talimat verdi, asker Alman komutana kafa attı!

Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün 12 yıl yanı başında çalışan Çankaya Köşkü kütüphanecisi Nuri Ulusu’un, Büyük Önder’le hatıraları 2017’de esere dönüştü.

Haber Giriş Tarihi: 29.10.2023 12:18
Haber Güncellenme Tarihi: 29.10.2023 12:18
https://www.webursa.com

Çankaya Köşkü kütüphanecisi Nuri Ulusu'un, Atatürk'le hatıraları 2017'de esere dönüştü. Nuri Ulusu'un oğlu Mustafa Kemal Ulusu babasından dinlediği Atatürk'le ilgili anılarını topladığı kitabın adı ‘Atatürk'ün Yanı Başında'. İşte çok kıymetli bir ‘Atatürk, Türk askeri ve Alman komutan hikayesi:

“Bir gün Ankara'da Köşk'te kütüphanedeyiz. Yanında Cevat Abbas Bey, Hasan Riza Soyak Bey ve bir iki dostu sohbet ediyorlar. Türk ordusunun ve askerinin son durumu hakkında bir sohbetti. Bir ara, ne olduysa Atatürk birdenbire anlatmaya başladı: “Benim askerim, dünyanın hiçbir neferine benzemez, size daha önce anlattım mı bilemiyorum ama yine anlatayım. Savaştayız. Yıldırım Orduları Komutanlığı görevindeyim. Otto Liman von Sanders'in bizim orduyu da teftiş edeceği haberi geldi. Gerekli hazırlıkları yaptık. Komutan birkaç gün sonra geldi. Teftiş sırasında, askerler arasında çok zayıf, naif bir askeri görünce yanına gitti ve “Böyle hastalıklı kişileri neden askere alırsınız? Dal gibi adam” dedi ve askeri itiverdi. Bu ani darbeyle asker yere düşünce, ‘İşte görüyorsunuz, ayakta duracak hali dahi yok, bunlardan asker olmaz!' deyince, benim de o anda bu sözler kanıma çok dokundu. O uzaklaşınca hemen askerin yanına gittim ve ona, ‘Neden yere yıkılıverdin, görmüyor musun? Yabancı bir komutan o, korkma ondan, tekrar yanına gelirse, hiç çekinme, çak kafayı indir yere, tamam mı?' dedim. Teftiş bitmiş, komutan tam giderken, yanına doğru giderek, ‘Sizin hasta dediğiniz er, size saygısızlık etmemek ve de boş bulunduğu için yere öylesine düşüvermiş, yoksa o adam beni asla yere yıkamaz, diye bana dert yandı,' deyince komutanın hoşuna gitti. Tekrar askerin yanına geldi, şöylesine omzuna dokunarak şakalaşmak isteyince, bizim o cılız nefer, von Sanders'e bir kafa! Adam yerde… O düşer düşmez öyle bir kahkaha attım ki komutan aceleyle yerden kalkarak, askere hitaben, ‘Bu Türk askerini kızdırmaya gelmiyormuş' diyerek, ona elini uzatıp, tokalaştı. Zavallı askerin şaşkın bakışları arasında Liman von Sanders'i uğurladık. Ben geri döndüm ve askeri alnından öperek, ‘Aferin asker, işte böyle Türk askeri olarak her yerde, her siperde, istirahatte de, teftişte de gücünüzü gösterecek ve de ispat edeceksiniz,' diyerek kutladım,” dedikten sonra, “Yaa beyler, işte benim askerim budur. Dünyanın hiçbir ülkesinin askeriyle onları ölçmem, değerlendirmem, tamam mı?” diyerek sözünü tamamlamıştı.