Fahrettin Altun: 'Terör gibi bir meselenin pazarlığı olmaz'
Fahrettin Altun: 'Terör gibi bir meselenin pazarlığı olmaz'
İsveç gazetesi Dagens Nyheter'e konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Terör gibi bir meselenin müzakeresi, pazarlığı olamaz. Bundan sonra ne olacağı İsveç hükümetine bağlı. Biz İsveç'in iç işlerine karışacak değiliz." dedi. 'Türkiye nasılsa ikna olur' düşüncesinin yanlış olduğunu kaydeden Altun, "Her platformda ve her muhatapla göz hizasında ilişki talep eden bir Türkiye var." değerlendirmesinde bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 05.06.2022 14:44
Haber Güncellenme Tarihi: 05.06.2022 14:44
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.webursa.com
Altun, İsveç'te yayın yapan Dagens Nyheter gazetesinin İsveç'in NATO üyelik başvurusuna ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin İsveç ile güçlü siyasi ve ekonomik ilişkileri bulunduğunu belirten Altun, iki ülke arasındaki resmi ilişkilerin geçmişinin 17. yüzyılın başına kadar gittiğini kaydetti.
Türk halkının aklında, İsveç'e dair ciddi soru işaretleri ve şüpheleri bulunduğunu ifade eden Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle terör örgütlerinin 'ifade özgürlüğü' ve 'siyasi sığınma' kisvesi altında himaye edilmesi, İsveç'in samimiyetine gölge düşürüyor. Olof Palme suikastine karışan ve Türkiye'de intihar saldırıları düzenleyen PKK'ya veya Türkiye'de darbeye kalkışıp, 251 masum insanı katleden FETÖ'ye güvenli liman sağlayan bir ülkeyle nasıl ve neden askeri ittifak içinde olacağımızı Türk halkına izah etmemiz mevcut koşullarda mümkün değildir."
Türk vatandaşlarının can ve mal güvenliği söz konusu olduğunda "laf değil, icraat beklediğinin" altını çizen Altun, "İsveç'in terör konusunda somut ve kalıcı bir politika değişikliği yapması gerekiyor. Teröristlerin Türkiye'ye iadesi ve terör örgütlerinin İsveç topraklarında faaliyet göstermelerine engel olunması, olmazsa olmazlarımızdır." ifadelerini kullandı.
Ankara'da geçen hafta İsveç ve Finlandiya heyetleriyle yapılan müzakerelerin sonucunun sorulması üzerin Altun, "İsveç hükümetinin temsilcileri Ankara'ya geldiğinde kendilerine söylediklerimizle kamuoyuna açık ortamlarda söylediklerimiz arasında hiçbir fark olmadığının altını çizmek istiyorum. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet adamlığına yaklaşımı da bunu gerektirir. Türk milletinin de özü sözü birdir." yanıtını verdi.
"TERÖR GİBİ BİR MESELENİN MÜZAKERESİ, PAZARLIĞI OLMAZ"
Altun, Türkiye'nin terör hassasiyetinin İsveç'in NATO üyesi olmak istemesiyle başlamadığına dikkati çekerek, terör örgütlerinin İsveç'teki varlığının da birkaç haftalık mesele olmadığını belirtti.
Aynı şekilde NATO'nun terörle mücadele konusundaki ciddiyetinin de ortada olduğuna işaret eden Altun, şunları kaydetti:
"Bu başvuru öncesinde 'Türkiye nasılsa ikna olur' veya 'Türkiye nasılsa itiraz etmez' diye düşünmüş olabilirler. Ancak Türkiye eski Türkiye değildir. Artık çıkarlarını her ne pahasına olursa olsun koruyan, her platformda ve her muhatapla göz hizasında ilişki talep eden bir Türkiye var. Bu gerçeğe herkesin alışması lazım. Esasen biz bu kritik dönemde NATO'nun İsveç ve Finlandiya tarafından meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. NATO üyeliği bir hak değil, ayrıcalıktır. Bu ittifaka katılmak isteyen ülkeler gerekli şartları sağlamaları halinde aramıza katılırlar. Hele hele terör gibi bir meselenin müzakeresi, pazarlığı olamaz. Bundan sonra ne olacağı İsveç hükümetine bağlı. Biz İsveç'in iç işlerine karışacak değiliz."
"İSVEÇLİ MUHATAPLARIMIZ BU DURUMU KİŞİSEL ALMAMALIDIR"
Konunun iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceğine yönelik soruya Altun, şu yanıtı verdi:
"İsveç'in NATO üyeliğinin ikili ilişkilerle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Zira NATO üyeliği İsveç için 3-4 aylık bir meseledir. Üstelik Türkiye onlarca yıldır İsveç'in üyesi olduğu Avrupa Birliği'nin bekleme odasında haksız biçimde, çifte standartlara maruz bırakılarak tutuluyor ama İsveç'le ikili ilişkilerimiz devam ediyor. Demek ki İsveçli muhataplarımız bu durumu kişisel almamalıdır. Türkiye burada ilkesel bir tutum izliyor. Beklentilerimizi de açıkça ifade ettik. İsveç hükümeti bu makul beklentileri karşılamayacaksa kendi bilecekleri iştir."
Altun, İsveç'in NATO'ya ait olduğunu düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya verdiği yanıtta, "Bu sorunun muhatabı İsveç hükümetidir. İsveç halkı için NATO üyesi bir ülkede yaşamak mı, yoksa bir NATO ülkesinde darbeye kalkışan veya intihar saldırıları düzenleyen terör örgütlerini himaye etmek mi daha iyi bir tercihtir? İsveç'in buna karar vermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak terörü insanlığa karşı bir suç, terörle mücadeleyi de evrensel bir sorumluluk olarak gördüklerini vurgulayan Altun, dolayısıyla İsveç'in bu konuda adım atmakta tereddüt etmesini yadırgadıklarını ve bunun Türk halkında hayal kırıklığı yarattığını gördüklerini kaydetti.
"NATO ULUSLARARASI ÖRGÜTTEN ÇOK DAHA FAZLASIDIR"
Türkiye'nin 70 yıllık NATO üyesi ve NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip ülkesi olduğunu dile getiren Altun, "Askerlerimiz Kore'de savaştı. Kosova'dan Afganistan'a kadar dünyanın birçok bölgesine NATO'nun parçası olarak gitti. Bizim nazarımızda NATO bir uluslararası örgütten çok daha fazlasıdır. Açıkçası Türkiye'nin NATO söz konusu olduğunda kendini kanıtlamaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum." dedi.
Altun, Türkiye'nin katkıları ve müttefiklerinin güvenliğine olan bağlılığın ortada olduğuna dikkati çekerek, NATO'nun gücünü koruması, yeni tehditlere yanıt verebilmesi, barış ve istikrara hizmet etmesi için Türkiye'nin elinden geleni yapmayı sürdürdüğünü kaydetti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fahrettin Altun: 'Terör gibi bir meselenin pazarlığı olmaz'
İsveç gazetesi Dagens Nyheter'e konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Terör gibi bir meselenin müzakeresi, pazarlığı olamaz. Bundan sonra ne olacağı İsveç hükümetine bağlı. Biz İsveç'in iç işlerine karışacak değiliz." dedi. 'Türkiye nasılsa ikna olur' düşüncesinin yanlış olduğunu kaydeden Altun, "Her platformda ve her muhatapla göz hizasında ilişki talep eden bir Türkiye var." değerlendirmesinde bulundu.
Altun, İsveç'te yayın yapan Dagens Nyheter gazetesinin İsveç'in NATO üyelik başvurusuna ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin İsveç ile güçlü siyasi ve ekonomik ilişkileri bulunduğunu belirten Altun, iki ülke arasındaki resmi ilişkilerin geçmişinin 17. yüzyılın başına kadar gittiğini kaydetti.
Türk halkının aklında, İsveç'e dair ciddi soru işaretleri ve şüpheleri bulunduğunu ifade eden Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle terör örgütlerinin 'ifade özgürlüğü' ve 'siyasi sığınma' kisvesi altında himaye edilmesi, İsveç'in samimiyetine gölge düşürüyor. Olof Palme suikastine karışan ve Türkiye'de intihar saldırıları düzenleyen PKK'ya veya Türkiye'de darbeye kalkışıp, 251 masum insanı katleden FETÖ'ye güvenli liman sağlayan bir ülkeyle nasıl ve neden askeri ittifak içinde olacağımızı Türk halkına izah etmemiz mevcut koşullarda mümkün değildir."
Türk vatandaşlarının can ve mal güvenliği söz konusu olduğunda "laf değil, icraat beklediğinin" altını çizen Altun, "İsveç'in terör konusunda somut ve kalıcı bir politika değişikliği yapması gerekiyor. Teröristlerin Türkiye'ye iadesi ve terör örgütlerinin İsveç topraklarında faaliyet göstermelerine engel olunması, olmazsa olmazlarımızdır." ifadelerini kullandı.
Ankara'da geçen hafta İsveç ve Finlandiya heyetleriyle yapılan müzakerelerin sonucunun sorulması üzerin Altun, "İsveç hükümetinin temsilcileri Ankara'ya geldiğinde kendilerine söylediklerimizle kamuoyuna açık ortamlarda söylediklerimiz arasında hiçbir fark olmadığının altını çizmek istiyorum. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet adamlığına yaklaşımı da bunu gerektirir. Türk milletinin de özü sözü birdir." yanıtını verdi.
"TERÖR GİBİ BİR MESELENİN MÜZAKERESİ, PAZARLIĞI OLMAZ"
Altun, Türkiye'nin terör hassasiyetinin İsveç'in NATO üyesi olmak istemesiyle başlamadığına dikkati çekerek, terör örgütlerinin İsveç'teki varlığının da birkaç haftalık mesele olmadığını belirtti.
Aynı şekilde NATO'nun terörle mücadele konusundaki ciddiyetinin de ortada olduğuna işaret eden Altun, şunları kaydetti:
"Bu başvuru öncesinde 'Türkiye nasılsa ikna olur' veya 'Türkiye nasılsa itiraz etmez' diye düşünmüş olabilirler. Ancak Türkiye eski Türkiye değildir. Artık çıkarlarını her ne pahasına olursa olsun koruyan, her platformda ve her muhatapla göz hizasında ilişki talep eden bir Türkiye var. Bu gerçeğe herkesin alışması lazım. Esasen biz bu kritik dönemde NATO'nun İsveç ve Finlandiya tarafından meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. NATO üyeliği bir hak değil, ayrıcalıktır. Bu ittifaka katılmak isteyen ülkeler gerekli şartları sağlamaları halinde aramıza katılırlar. Hele hele terör gibi bir meselenin müzakeresi, pazarlığı olamaz. Bundan sonra ne olacağı İsveç hükümetine bağlı. Biz İsveç'in iç işlerine karışacak değiliz."
"İSVEÇLİ MUHATAPLARIMIZ BU DURUMU KİŞİSEL ALMAMALIDIR"
Konunun iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceğine yönelik soruya Altun, şu yanıtı verdi:
"İsveç'in NATO üyeliğinin ikili ilişkilerle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Zira NATO üyeliği İsveç için 3-4 aylık bir meseledir. Üstelik Türkiye onlarca yıldır İsveç'in üyesi olduğu Avrupa Birliği'nin bekleme odasında haksız biçimde, çifte standartlara maruz bırakılarak tutuluyor ama İsveç'le ikili ilişkilerimiz devam ediyor. Demek ki İsveçli muhataplarımız bu durumu kişisel almamalıdır. Türkiye burada ilkesel bir tutum izliyor. Beklentilerimizi de açıkça ifade ettik. İsveç hükümeti bu makul beklentileri karşılamayacaksa kendi bilecekleri iştir."
Altun, İsveç'in NATO'ya ait olduğunu düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya verdiği yanıtta, "Bu sorunun muhatabı İsveç hükümetidir. İsveç halkı için NATO üyesi bir ülkede yaşamak mı, yoksa bir NATO ülkesinde darbeye kalkışan veya intihar saldırıları düzenleyen terör örgütlerini himaye etmek mi daha iyi bir tercihtir? İsveç'in buna karar vermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak terörü insanlığa karşı bir suç, terörle mücadeleyi de evrensel bir sorumluluk olarak gördüklerini vurgulayan Altun, dolayısıyla İsveç'in bu konuda adım atmakta tereddüt etmesini yadırgadıklarını ve bunun Türk halkında hayal kırıklığı yarattığını gördüklerini kaydetti.
"NATO ULUSLARARASI ÖRGÜTTEN ÇOK DAHA FAZLASIDIR"
Türkiye'nin 70 yıllık NATO üyesi ve NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip ülkesi olduğunu dile getiren Altun, "Askerlerimiz Kore'de savaştı. Kosova'dan Afganistan'a kadar dünyanın birçok bölgesine NATO'nun parçası olarak gitti. Bizim nazarımızda NATO bir uluslararası örgütten çok daha fazlasıdır. Açıkçası Türkiye'nin NATO söz konusu olduğunda kendini kanıtlamaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum." dedi.
Altun, Türkiye'nin katkıları ve müttefiklerinin güvenliğine olan bağlılığın ortada olduğuna dikkati çekerek, NATO'nun gücünü koruması, yeni tehditlere yanıt verebilmesi, barış ve istikrara hizmet etmesi için Türkiye'nin elinden geleni yapmayı sürdürdüğünü kaydetti.
Son Haberler
Meteoroloji Bursa'yı 'sarıya' boyadı! Çok kuvvetli geliyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan toplantıya damga vuran Fenerbahçe esprisi!
Bursa'da kafa kafaya kaza! Yaralılar var...
Bursa'da dev fabrikası var! Ünlü holding binasına silahlı saldırı!
Başkan Aydın, 3 günde 3 bin kişiyi ağırladı
Bursa'da azılı suçlulara şok baskın! Deldiği duvardan kaçmaya çalıştı...
Bizzat belediye başkanı söyledi: 'Nilüfer tehlikenin eşiğinde...'
Bursaspor, deplasmanda 1 maç seyircisiz oynama cezası aldı!
Elektrik ve doğal gaza zam gelecek mi? Bakandan açıklama var...
Türkiye beşik gibi! Bu kez başka bir ilimiz sallandı...
Mermi göstermiş! Bursa'da şantajla para aldığı iddia edilen gazetecinin cezası belli oldu...
Merkez Bankası açıkladı! İşte yıl sonu dolar tahmini...
Bursa'da fabrikada büyük yangın! Kara dumanlar şehrin birçok noktasından görüldü...
Sevgi her zaman masum değildir! Bursa'da pes dedirten anlar...
Bursa polisi şehrin 'girilmeyen' yerlerine girdi! Şüphelinin yanıtı herkesi şaşırttı...