3 yıl hapsi istenen Gülşen hakim karşısında! İşte ilk sözleri...
3 yıl hapsi istenen Gülşen hakim karşısında! İşte ilk sözleri...
İmam hatiplilere yönelik sözlerinden dolayı 3 yıla kadar hapsi istenen şarkıcı Gülşen'in yargılanmasına başlandı. 10 şikayetçi duruşma salonunda yerlerini aldı.
Haber Giriş Tarihi: 21.10.2022 09:55
Haber Güncellenme Tarihi: 21.10.2022 09:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.webursa.com
Nisan ayında sahne aldığı mekanda sarf ettiği sözleri 4 ay sonra Tiktok'ta paylaşılan şarkıcı Gülşen önce tutuklanmış ardından da “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılmıştı.
Haftada bir karakola giderek imza veren Gülşen’in yargılanmasına başlandı. 3 yıla kadar hapsi istenen Gülşen ve avukatları erkenden adliyeye gelirken; 10 şikayetçi de duruşma salonunda yerlerini aldı.
Duruşmayı CHP Milletvekili Mahmut Tanal da izliyor. Duruşma kimlik kontrolüyle başladı. Ardından savunmasını yapan Gülşen şunları söyledi:
Daha önce de ifadeler verdim. Suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu, sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerimin arasına karışmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmayacağı için sahnedeki arkadaşlarımın birinden beni seyircilerin arasına taşımasını rica ettim.
KENDİSİNİ BU LAKAPLA TANIDIM
Sahnedeki başka bir arkadaşım aramızdaki şakalaşma niyetiyle seni imam taşısın dedi. İmam da aramızda bu lakapla anılan arkadaşımız Miraç Çelenk… Bu lakabın benim bildiğim özel bir anlamı yok. Kendisini bu lakapla tanıdım. Sahne şovlarımızda sıklıkla şakalaştığım arkadaşımdır.
TEKRARLAMADIM, ALKIŞLATMADIM
Bu lakabın kelime olarak zihnimde eşleştiği bir kalıp olmasından ötürü plansız ve hesapsız bir şakayla yanıt verdim. Sahne heyecanının getirdiği refleksle söylenmiş bir şey ve iki kişi arasında geçen bir diyalog hatta şakanın sonu da kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne bir üçüncü şahıs ne de bir kesimi hedefledim. Diyalog o kadardı ve orada sonlandı. Bunu seyirciye dönüp söylemedim. Tekrarlamadım, alkışlatmadım, altını çizmedim. Sonrasında paylaşım amacıyla kullanmadım.
KENDİ VİCDANIMDA HÜRÜM
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek bir tavır sergilemedim. Niyetim ve amacın hiçbir zaman bu olmadı ve olamaz da. Bu konuda kendi vicdanımda hürüm. Suçlamayı işlemedim ve kabul etmiyorum.
HERKESTEN ÖZÜR DE DİLEDİM
Kasıtsız sıfat nedense hedefe oturtuldu. Ben yine de değerlerini rencide ettiğimi düşündüğüm herkesten özür de diledim. Sıklıkla tanık olduğumuz sapkınlık ve istismar kanayan yaramız. Ben bu yarayı sağduyulu sade bir vatandaş olarak taşıyorum.
LİNÇ VE İSTİSMARA UĞRADIM
Sadece aynı zamanda tanık da değilim mesleki kimliğimin ve duruşumun bedeli olarak mağduruyum da. Kadınlığın bedenim, eş ve anneliğim, giyimim kuşamım yüzünden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım. Hatta hedef gösterildim.
İKİ KİŞİ ARASINDA GEÇEN BİR ŞAKA
Ama yine de düşüncelerimi özgürce ifade eden biriyim. Şu anda da çekinmedim. Sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığımın bir uzantısı değildi. Sadece iki kişi arasında geçen bir şakaydı. Bir açıklama, demeç değildi. Ancak öyleymiş gibi bir yere çekildi. Böyle olmadığını videoyu izleyen herkes görecektir.
YAYINLANMA ZAMANI MANİDAR
Gerek zamanlaması gerek yayılması bana göre manipülatif ve manidardır. Manidar çünkü konserin tarihi 30 Nisan, videomun yayılma tarihi ise 24 Ağustos. Arada tam dört ay var. Videomun dört ay sonra ortaya çıkarılması, yayılması linç kampanyası başlatılması, gözaltına alınmam ve cezaevine konmam bir gün sürdü. Bütün bunları, hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum.
ASIL TUTSAKLIĞIM ÇOCUĞUMA KAVUŞAMAMAK
Maddi kısmını geçtim, manevi olarak inanılmaz orantısız bedellere uğradım. Beş günü cezaevinde 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. Asıl tutsaklığım çocuğuma kavuşamamak. Çocuğum İspanya’da ve yanında olamıyorum. Çocuğumun daha fazla travma yaşamasını istemiyorum. O benden mahrum ben de ondan mahrumum.
50 KÜSUR KONSERİM İPTAL EDİLDİ
Maddi kısmına gelecek olursak 50 küsur konserim iptal edildi. İptaller madden birçok kişiyi ve aileleri etkilediği için (birlikte çalıştığım arkadaşlarım) bu mağduriyetleri de üstlendim. Yurtdışındaki konserlerimi de yapamıyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Mağduriyetimin giderilmesini kendim ailem ve adalete sığınan herkes için istiyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
3 yıl hapsi istenen Gülşen hakim karşısında! İşte ilk sözleri...
İmam hatiplilere yönelik sözlerinden dolayı 3 yıla kadar hapsi istenen şarkıcı Gülşen'in yargılanmasına başlandı. 10 şikayetçi duruşma salonunda yerlerini aldı.
Nisan ayında sahne aldığı mekanda sarf ettiği sözleri 4 ay sonra Tiktok'ta paylaşılan şarkıcı Gülşen önce tutuklanmış ardından da “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılmıştı.
Haftada bir karakola giderek imza veren Gülşen’in yargılanmasına başlandı. 3 yıla kadar hapsi istenen Gülşen ve avukatları erkenden adliyeye gelirken; 10 şikayetçi de duruşma salonunda yerlerini aldı.
Duruşmayı CHP Milletvekili Mahmut Tanal da izliyor. Duruşma kimlik kontrolüyle başladı. Ardından savunmasını yapan Gülşen şunları söyledi:
Daha önce de ifadeler verdim. Suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu, sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerimin arasına karışmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmayacağı için sahnedeki arkadaşlarımın birinden beni seyircilerin arasına taşımasını rica ettim.
KENDİSİNİ BU LAKAPLA TANIDIM
Sahnedeki başka bir arkadaşım aramızdaki şakalaşma niyetiyle seni imam taşısın dedi. İmam da aramızda bu lakapla anılan arkadaşımız Miraç Çelenk… Bu lakabın benim bildiğim özel bir anlamı yok. Kendisini bu lakapla tanıdım. Sahne şovlarımızda sıklıkla şakalaştığım arkadaşımdır.
TEKRARLAMADIM, ALKIŞLATMADIM
Bu lakabın kelime olarak zihnimde eşleştiği bir kalıp olmasından ötürü plansız ve hesapsız bir şakayla yanıt verdim. Sahne heyecanının getirdiği refleksle söylenmiş bir şey ve iki kişi arasında geçen bir diyalog hatta şakanın sonu da kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne bir üçüncü şahıs ne de bir kesimi hedefledim. Diyalog o kadardı ve orada sonlandı. Bunu seyirciye dönüp söylemedim. Tekrarlamadım, alkışlatmadım, altını çizmedim. Sonrasında paylaşım amacıyla kullanmadım.
KENDİ VİCDANIMDA HÜRÜM
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek bir tavır sergilemedim. Niyetim ve amacın hiçbir zaman bu olmadı ve olamaz da. Bu konuda kendi vicdanımda hürüm. Suçlamayı işlemedim ve kabul etmiyorum.
HERKESTEN ÖZÜR DE DİLEDİM
Kasıtsız sıfat nedense hedefe oturtuldu. Ben yine de değerlerini rencide ettiğimi düşündüğüm herkesten özür de diledim. Sıklıkla tanık olduğumuz sapkınlık ve istismar kanayan yaramız. Ben bu yarayı sağduyulu sade bir vatandaş olarak taşıyorum.
LİNÇ VE İSTİSMARA UĞRADIM
Sadece aynı zamanda tanık da değilim mesleki kimliğimin ve duruşumun bedeli olarak mağduruyum da. Kadınlığın bedenim, eş ve anneliğim, giyimim kuşamım yüzünden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım. Hatta hedef gösterildim.
İKİ KİŞİ ARASINDA GEÇEN BİR ŞAKA
Ama yine de düşüncelerimi özgürce ifade eden biriyim. Şu anda da çekinmedim. Sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığımın bir uzantısı değildi. Sadece iki kişi arasında geçen bir şakaydı. Bir açıklama, demeç değildi. Ancak öyleymiş gibi bir yere çekildi. Böyle olmadığını videoyu izleyen herkes görecektir.
YAYINLANMA ZAMANI MANİDAR
Gerek zamanlaması gerek yayılması bana göre manipülatif ve manidardır. Manidar çünkü konserin tarihi 30 Nisan, videomun yayılma tarihi ise 24 Ağustos. Arada tam dört ay var. Videomun dört ay sonra ortaya çıkarılması, yayılması linç kampanyası başlatılması, gözaltına alınmam ve cezaevine konmam bir gün sürdü. Bütün bunları, hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum.
ASIL TUTSAKLIĞIM ÇOCUĞUMA KAVUŞAMAMAK
Maddi kısmını geçtim, manevi olarak inanılmaz orantısız bedellere uğradım. Beş günü cezaevinde 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. Asıl tutsaklığım çocuğuma kavuşamamak. Çocuğum İspanya’da ve yanında olamıyorum. Çocuğumun daha fazla travma yaşamasını istemiyorum. O benden mahrum ben de ondan mahrumum.
50 KÜSUR KONSERİM İPTAL EDİLDİ
Maddi kısmına gelecek olursak 50 küsur konserim iptal edildi. İptaller madden birçok kişiyi ve aileleri etkilediği için (birlikte çalıştığım arkadaşlarım) bu mağduriyetleri de üstlendim. Yurtdışındaki konserlerimi de yapamıyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Mağduriyetimin giderilmesini kendim ailem ve adalete sığınan herkes için istiyorum.
Son Haberler
Bursa'da holding binasına silahlı saldırı! Kurşun yağmuruna tuttular...
Osmangazi, çocuklarla şenlendi!
Özel-Erdoğan görüşmesi ne zaman olacak?
55 yıllık kan davası böyle son buldu! Kur'an-ı Kerim'in altından geçtiler!
Bursa'da polis memurunun kahreden ölümü! Acı haber sevenlerini yasa boğdu...
Şaka değil gerçek! Akaryakıta bu kez zam değil indirim geliyor...
Bursa'da markette kan döküldü! Kavgayı ayırmak isterken öldürüldü...
Ölen borçlusunun mezarını açıp cesedi yakmaya çalıştı: 'Paramı yiyip gidemezsin...'
'Gözaltına alınan' eşek acil servise kaçtı!
Nilüfer’de 23 Nisan Bayramı coşkusu doyasıya yaşandı
23 Nisan kutlamalarına damga vuran olay!
Yıldırım'da çocuk olmak varmış
Bir garip anlar! Apartmana sığınıp kendi kendine çatıştı...
Başkan Aydın koltuğunu çocuklara bıraktı
Bursa'da berber dükkanında panik anları! Müşteri morarmaya başlayınca hemen hamlesini yaptı...