CHP lideri Kılıçdaroğlu: Biz neden Suriyelilere bakmak zorundayız?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin toplu ulaşıma yüzde 40 zam yapması hakkında başlayan tartışma için "Elektrik, doğalgaz, akaryakıt zammını yaparsın, belediye bu zamların yüzde 40'ı kadar bir zam yaptığında kıyameti koparırsın. Bu iktidarı anlamakta zorlanıyorum. Bu zammı yapan sensin, hangi belediye başkanı zam yapmak ister? Buna ikiyüzlülük derler" dedi.

EMEKLİ İKRAMİYELERİ

"Ekonomik kriz devam ediyor" diyen CHP lideri Aksoy Araştırmanın ekonomiye ilişkin yaptığı çalışmanın sonuçlarını aktardı.

Kılıçdaroğlu, "Milyonlarca emeklimiz var, birer maaş ikramiye verilmesini sağladık. 1000 lira yaptılar, sonra biraz artırdılar. Hayat pahalılığı malum. En büyük dramı yaşayanlar emekliler. Asgari ücretin neti tutarındaki bayram ikramiyesi teklifimiz Genel Kurul'da bekliyor" dedi.

"Açlık sınırı 4928 lira. Emekliye verilecek iki ikramiye, açlık sınırının altında" diyen CHP lideri, "İlk kez bu kadar garip, insanın yüreğinde derin acı bırakan tabloyla karşı karşıyayız. Saray ve şürekâsı ceplerini doldurmakla meşgul. THY'ye yandaşlarını atadılar, yüzde 190 zam yaparak huzur hakkı veriyorlar. 8678 lira huzur hakkı alıyorlardı, 25 bin liraya çıkardılar. Sen aybaşını zor getirirken yüzde 190 zam yapıp huzur hakkını 25 bin liraya çıkarmak doğru mudur? Kendi vicdanında tart bakalım" diye konuştu.

SIĞINMACI SORUNU

Suriyeli sığınmacılara da değinen Kılıçdaroğlu, "24 saat içerisinde Emevi Camisi'nde namaz kılacağız' açıklaması yaptılar. Bu lafı ettiler, bir süre sonra 3,8 milyon Suriyeli Türkiye'ye gelmiş. Bu devlet anlayışına bakar mısınız? Gitmek isteyince Avrupalılar bizimle masaya oturdu, 'Bunlar sizde kalsın, bize gelenleri iade edeceğiz. Size para vereceğiz siz bakın' dediler. Geri Kabul Anlaşmasını imzaladılar. 3,8 milyon Suriyeli hapiste. Dünyada hangi devlet böyle yönetilir? Biz neden 3,8 milyon Suriyeliye bakmak zorundayız? 50 milyar dolardan fazla para harcandı, nereye gitti bu para?" diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bunları göndermeyeceğiz" sözlerini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun üzerine anket yaptı, bir açıklama yaptı. 'Tek başına bırakılmış olsak da Suriyeli kardeşlerimizin dönüşü için gerekli gayreti göstereceğiz' diyor. Nasıl bir omurga bu, 180 derece nasıl dönüyorsun? Biz onları özgür iradeleriyle göndereceğiz. Bunlar olurken Bahçeli ne diyor demiştim, o da açıklama yapmış; 'Demografimizi düşünmek zorundayız. Misafirlik süresi sınırlıdır. Bayramda ülkelerine gidenlerin dönmesine gerek yok.' Bunlar gidecek, gelecek de. Bunun sorumlusu senin desteklediği Süleyman Soylu'dur. Adam uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirmekten zaman bulamıyor, ne yapsın? İçişleri Bakanı zaten yok hükmünde. Göç İdaresi ile Jandarma birbirleriyle atışıyor."

MAN ADASI DAVASI

"Man Adası işine de bir değineyim" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Erdoğan itiraz etti, açıkladığım belgelerin sahte olduğunu söylediler. Dava açıldı, Erdoğan ve ailesi tarafından davalar açıldı. Bu mahkemelerdeki hakimleri değiştirdiler. O hakimler tazminata mahkum ettiler. Erdoğan yine coştu. Bölge mahkemesine gittik, başkan ve üyelerini de değiştirdiler. Sonra Yargıtay'a geldi. Onlar kararlarını verdiler" dedi.

Yargıtay kararını okuyan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Bu devlete vergi vermemek için şirket kuruyor, sıfır vergi. Emekli, işçi, memur herkes vergi veriyor. 5 kuruş vergi vermeyen de Erdoğan, ailesi ve yandaşları. Ağrıma giden de budur. Bunu dile getirdim ki, gereğini yap. 2006-2022 vergi cenneti ülkeleri listesini yayınlamıyor. Damat dışardan para getiriyor, kardeşi para getiriyor. Açıklarsa vergilenecek. Bundan kim cesaret alıyor uyuşturucu baronları. Bunun üzerine tekrar dava açacak sanacak ki korkacağım. Devleti soyan adamlardan cumhurbaşkanı olur mu, kul hakkı yiyenden cumhurbaşkanı olur mu?

'İspat edersen Cumhurbaşkanlığını bırakırım' dedi. Hadi ne yapacaksın şimdi? Kılıf uyduracaklar şimdi. Bir şeyi söylüyorsam belgesi elimdedir. Orada oturuyorsun, millete söz verdin, 'Cumhurbaşkanlığını bırakacağım dedin, gereğini yap."