HDP ile görüşen Kılıçdaroğlu'ndan dikkat çeken sözler!

Millet İttifakı'nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile TBMM'de 1 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi.

"TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KORUNMASI ORTAK TALEBİMİZ"

Meclis'te gerçekleşen zirvenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı; "Kendi açımızdan bağımsız ve tarafsız yargı mutlaka olmalı. Hukuk devleti mutlaka olmalı. Sosyal devlet, gelir dağılımında dengesizliğin giderilmesi gerekiyor. Temel hak ve hürriyetlerin korunması, bu da ortak talep olarak dillendirildi.

"KAYYUM UYGULAMASININ SÜRDÜRÜLMESİNİ ASLA DOĞRU BULMUYORUZ"

Çevre ve iklim değişikliği konusunda duyarlılık karşılıklı olarak ifade edildi. Bu konuda ciddi hazırlıklar yapmak gerekiyor. İktidarın bunu görmezlikten gelmesi felaketlerin oluşmasında devletin hazırlıksız olmasına yol açıyor. Kayyum uygulamasının sürdürülmesini asla doğru bulmadığımızı ifade ettik genel başkanlara. Seçimle gelen seçimle gider. Demokrasinin temel kuruladır. Halkın iradesini ipotek altına alırsanız bu doğru bir uygulama değildir. Demokrasiye aykırıdır.

"BU AKŞAM YİNE BELLİ TV KANALLARINDA BİR SÜRÜ ŞEY ANLATILACAK"

Serbest siyasetinin önünün açılması. Siyaset bir kavga alanı olmamalı. Bu akşam büyük bir ihtimal yine belli TV kanallarında bir sürü şey anlatılacak. Yahu arkadaşlar siz kavgadan bıkmadınız mı ya? Uygar insanlar gibi tartışmak varken hangi gerekçeyle kavga ediyoruz, toplumu niçin ayrıştırıyoruz? Siyaset sorun yaratmamalı, bunun için siyaset var zaten. Siyaset sorun yaratıyorsa bu negatif yansıyor.

"HALA NASIL PARTİ KAPATIRIZ?"

Parti kapatılması. 21. yüzyıldayız arkadaşlar. Hâlâ nasıl parti kapatırız? Parti kapatmak doğru değil. Kadına yönelik şiddetin mutlaka son bulması lazım. Toplumun bir duyarlılığı var. Siyaset kurumunun da bunu hissetmesi lazım. Bu konuda çok açık ve net siyaset kurumunun tavır alması lazım. Kadınların toplumun en önemli aktörlerinden olduğunu hepimizin kabul etmesi lazım.

"YARGININ SİYASETİN ÜZERİNDE SOPA OLARAK KULLANILMASINI ASLA KABUL ETMİYORUZ"

Siyaset kurumunun üzerine düşeni yapması lazım. Görmezden gelinmesi gibi bir yaklaşım siyaset kurumuna yakışmaz. Haklarının teslim edilmesi, özgürce yaşamalarının önünün açılması gerekir. Yargının siyasetin üzerinde sopa olarak kullanılmasını asla kabul etmiyoruz.

"TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜM ADRESİ TBMM'DİR"

Deprem konusunda acil onarım programına ihtiyaç olduğu sayın genel başkanlar tarafından ifade edildi. Aynı düşüncedeyiz. Özel bir planlamanın yapılması şart. Hükümete çağrı yaptım deprem bölgesinde. Acil bir onarım programının devreye konulması gerekiyor. Kürt sorunu dahil tüm sorunların çözüm adresi TBMM'dir. TBMM'nin varlığı, sorunları çözen bir meclis olmasından kaynaklanmaktadır. Kuruluşundan bu yana Türkiye'nin en temel sorunları TBMM'de çözülmüştür.

"TOPLUMU AYRIŞTIRAN DİLDEN LÜTFEN KAÇININ"

Biz parlamenterlerle birlikte var olan tüm sorunları çözeceğiz. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Milletin iradesiyle bu sorunların tamamı çözülür. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceği ya getireceğiz arkadaşlar. Kavga yok. Özgürce tartışacağız. Anlaşamadık. Anlaşamadıysak oturacağız, bir daha konuşacağız. Özellikle basın mensuplarından istirhamım: Toplumu ayrıştıran dilden lütfen kaçının. Medya da bu sorumluluğunun farkında olmalı.

"BU KAVGAYI BİTİRECEĞİM"

Beraber neşelenmek, gülmek varken bu kavga neden? 13. Cumhurbaşkanı olarak bu ülkede kavgayı bitireceğim. İnsan insandır. Bu kavgayı bitireceğim. TRT'nin TRT Kürdi diye bir kanalı var. TBMM'de nasıl olur da buraya bilinmeyen bir dil yazıyorsunuz. Binlerce yıldır konuşulan bir dili neden bilinmeyen bir dil yazıyorsunuz? Devlete çifte standart yakışmaz arkadaşlar. Evet resmi dilimiz Türkçe. Kimsenin bir şey dediği yok zaten. Bir grup insanı bir grup insana düşman ediyorsunuz demektir. Bu emperyal güçlerin Türkiye'ye oynadığı oyundur. Bu oyundan da Türkiye'yi kurtaracağız. Yeni bir başlangıç yapacağız. Ahlaklı, demokratik, herkesi kucaklayan bir başlangıç yapacağız."